30 Mayıs 2018 Çarşamba

Türkiye güzel bir ülke...

Türkiye güzel bir ülke... Ancak yakından baktığımızda bu sıra dışı güzelliği bozan şeyler var; çöpler, atıklar, özellikle de naylon poşetler... Ağaçların dallarında sallanıyorlar, nehirleri kirletiyorlar, çitlerde asılı kalıyorlar, konalizasyonları tıkıyorlar, hayvanların boğazlarını tıkayıp boğularak ölmelerine neden oluyorlar. Doğal görünümün bozulmasında büyük etkiye sahip olan da bu naylon poşetler. Kullanışlı olmadıklarından değil... Son derece işlevsel, hijyenik, hafif, dayanıklı ve ucuzlar, hatta ücretsizler! Ne yazık ki çoğunun sonu çöplük ya da çevre oluyor. Polietilen poşetlerin üretimi yaklaşık 39 yıl önce moda olmaya başladığından buyana, dünyada hemen her ülkede kullanılıyorlar. Her gün onlarla karşılışıyoruz. Sebze ve meyveden kıyafet ve kitaplara değin her şeyi taşımaya elverişliler. Poşette yoğurt ve canlı akvaryum balığı bile satın alıyoruz! Onları çanta gibi kullanıyor, evde çıkan çöplerimizi de onlara koyuyoruz. Naylon poşetlerin olmadığı bir yaşam düşünmek güç. Ancak, eğer gezegenimizin korunmasına katkıda bulunmak istiyorsak, onları tekrar tekrar kullanarak naylon poşet üretimini azaltmalı, olanaklı olduğunda ise naylon olmayan poşet ve çanta kullanmalıyız. Çirkin bir görüntü oluşturmanın yanı sıra, neden oldukları daha kötü şeyler de var. Birden öteki yere bir şey taşırken naylon poşeti yalnızca birkaç dakikalığına kullanıyor olsak da, bir naylon poşet doğada tümüyle yok olana değin aradan bin yıl geçmesi gerekiyor. Eve giderken beş dakika simiti poşette taşıma, o poşetin doğayı 3011 yılana dek kirleteceği anlamına geliyor! Naylon poşetler yavaşça bozulmaya başladığında, çevreye zararlı kimyasallar yayılıyor ve besin zincirimizi yavaş yavaş kirletiyor. Bunun yanısıra, naylon poşet üretimi petrol ve doğal gaz gibi yenilenemeyen enerjinin git gide azalmasına ve kirliliğe yol açıyor. Bir naylon poşet üretmek için gerekli olan enerji bir arabaya 115 metre boyunca güç sağlayabiliyor. Daha da fazlası, naylon poşet çöplerinin temizlenmesi pahalıya mal oluyor, bu da daha çok vergi demek. Bu sözde "ücretsiz" naylon poşetlerin aslında ücretsiz olmadığını, çünkü maliyetlerinin satın aldığımız öteki ürünlere eklendiğini unutmayın. Çevreyi düşüncesizce naylon poşetlerle kirlettiğimizde, hayvanların yaşamına da korkunç zararlar vermiş oluyoruz. Antarktika´dan Kuzey Denizi´ne, Hawaii´ye değin dünyada hemen hemen her deniz kuşunun midesinde plastik atık bulunuyor. Deniz hayvanları genellikle denize atılan poşetleri yiyecek sanıp yiyorlar, bu da onların sindirim sistemlerinde bozulmaya yol açarak ölümlerine bile neden olabiliyor. Naylon poşetler deniz kaplumbağalarına, yenilebilecek denizanaları gibi görünüyor. Kimi balinalarda yapılan otopsiler, midelerinin polietilen poşetlerle dolu olduğunu gösteriyor. Dünya Doğa Vakfı´na göre naylon poşetlerden ötürü her yıl 100,000´in üzerinde balina, fok, su kaplumbağası ve kuş ölüyor. Karada ise inekler, keçiler ve öteki hayvanlar yem ararken genellikle plastik parçalar yiyorlar. Bu nedenleri hastalanabiliyor ve hatta ölüyorlar. Naylon poşet sorununa ülkeler tepki gösteriyor, birçoğu da önlem almak için harekete geçiyor. Güney Afrika´da naylon poşetlere hakaret anlamında "Ulusal çiçek" adı takılmış çünkü ülkede her yerde bulunuyorlarmış. Çin´de caddelerde uçuşan naylon poşetlere "beyaz kirlilik" adı verilmiş. Bangladeş, ülkenin üçte ikisini su altında bırakan yıkıcı 1988 ve 1998 sellerinin nedeninin naylon poşetler kanalizasyon sistemini tümüyle tıkamıştı. Bangladeş ondan sonra başkent Dhaka´da polietilen poşet kullanımını yasakladı ve ekonominin unutulan bir kısmı yeniden canlandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder